Грудная клетка городской больницы Анкары Этлик, Больница сердечно-сосудистых заболеваний
Что такое торакальная хирургия?
Что такое заболевания грудной клетки?
Что такое повышенная потливость?
Akciğer kanserine yol açan etkenlerin başında sigara kullanımı gelir. Asbest, solunum yollarında uzun süreli tahrişe neden olduğundan kanser gelişiminde rol oynayabilir. Evlerde bulunan kokusuz radyoaktif gaz olan radonun yanı sıra arsenik, berilyum, kadmiyum, vinil klorür gibi kimyasalların solunması ve tüberküloz, (verem) akciğer kanseri görülme riskini arttırır. Genetik yatkınlık, hava kirliliği ve önceden radyoterapi alan kişilerde de akciğer kanseri görülebilir. Tüm bunların yanı sıra akciğer kanseri geçirmiş olmak da tekrar akciğer kanserine yakalanma ihtimalini arttıran etkenler arasında sayılabilir. Bunlarla beraber her kanser türünde etkisi olduğu düşünülen GDO’ lu ürünler ve beslenme tarzı da akciğer kanserine zemin hazırlayabilmektedir. Akciğer kanseri için riskli mesleklerden bazıları madencilik, tersane işçiliği, boyacılık, döküm işçiliği, baca temizleyiciliği, petrokimya işlerinde çalışmak, cam seramik işi yapmak ve batarya işçileri şeklinde sıralanabilir.
Akciğer kanserinde tedavi, hastanın tespit edildiği evresi ve tespit edilen akciğer kanseri hücre tipine göre değişmektedir. Cerrahi, ilaç (kemoterapi), ışın (radyoterapi) ve diğer destek tedavileri tek başına veya bir arada uygulanabilir. Hastalığın evresi ve hücre tipini belirledikten sonra, hastanın yaşı ve performans durumu da göz önünde tutularak tedavisi planlanır. Cerrahi tedavi erken dönem akciğer kanserlerinde esas tedavi yöntemidir. Cerrahi tedavide başarı, hastaların iyi seçimine, evrelemenin iyi yapılmasına bağlı olup, ayrıca hastaların fizyolojik durumları, performansları, solunumsal ve kalp fonksiyonlarının ameliyat öncesi değerlendirilmesi de önemlidir. Cerrahi tedavi ile uygun hastalarda akciğerin bir kısmı veya bir akciğerin tamamı alınabilmektedir. Teşhis ve tedavide geç kalmamak önemlidir. Kanserde erken tanı, tedavi şansını artırır, tedaviyi kolaylaştırır, doku ve organ kaybını azaltır veya önler, tedavi giderlerini azaltır ve hayat kurtarır. Akciğer kanseri en sık görülen kanser türüdür ancak önlenebilir bir kanserdir.
Akciğer kanseri belirtileri ve risk faktörleri kadınlar ve erkekler arasında benzerdir, fakat oranlar farklılık gösterir. 2020 Dünya Kanser İstatistikleri'ne göre akciğer kanseri, kadın ve erkeklerde en sık yaşam kaybına neden olan kanser olmaya devam ediyor; kansere bağlı tüm yaşam kayıplarının %18'i akciğer kanseri kaynaklıdır. Kadınlar ve erkeklerde akciğer kanseri için risk faktörleri. Sağlıksız bir diyet. Sigara içmek ve sigara dumanına maruz kalmak, akciğer kanseri için en önemli risk faktörüdür. Kadınlar ve erkekler arasında genetik ve hormonal farklılıklar. Torasik ve Kardiyovasküler Cerrahi Seminerlerinde yayınlanan bir 2014 araştırması, belli genlerin ve hormonların kadınlarda akciğer kanserine bağlı yaşam kaybı oranını artırdığını ileri sürmüştür. Genetik. Araştırmacılar, kadınlar ve erkekler arasındaki akciğer kanseri oranlarının farklılık göstermesini açıklayabilen birkaç gen tanımlamıştır. Kişi bu genlerden bazılarını kalıtımla alabiliyorken, diğerlerini de tütüne maruz kalmak aktive eder. KRAS: . KRAS genindeki herhangi bir mutasyon kanserli tümörleri daha hızlı büyütebilir. Buradaki bir mutasyon ayrıca tümörlerin daha büyük olasılıkla metastaz yapmasına (yayılmasına) sebep olabilir. İncelemede, KRAS mutasyonlarının diğer hormonlar ile birlikte kadın cinsiyet hormonu olan östrojene maruz kaldıktan sonra akciğer kanserinin büyümesini daha agresif hale getirebileceği gösterilmiştir. İnceleme, Gastrin Salgılayan Peptid Peseptör (GRPR) aktivitesini kanser hücre büyümesi ile ilişkilendirir. Bu reseptör kadınlarda daha aktiftir ve östrojene maruz kalmak reseptörün etkilerini artırabilir. EGFR:. Epidermal Büyüme Faktörü (EGFR), akciğer kanseri olan kişilerde sıklıkla bulunan bir proteindir. EGFR’yi üreten gendeki mutasyonlar erkeklere oranla kadınlarda önemli derecede daha yaygındır. HER2, çoğu adenokarsinom vakasında bulunan EGFR gen gruplarının bir parçasıdır. HER2, akciğer kanseri olan kadınlar arasında daha olumsuz hayatta kalma oranları ile bağlantılıdır. Hormonal farklılık: Östrojen. Menopozun başladığı yaş. Araştırmacılar, kadınlar ve erkeklerden elde edilen akciğer kanseri hücreleri üzerinde östrojen reseptörleri buldu. Akciğer kanseri gelişimde genler ve hormonlar üzerine yapılan aynı 2014 incelemesi de östrojenin tümör hücrelerinin büyümesini teşvik ettiğini göstermiştir. Ayrıca inceleme tedavilerin kanser baskılayıcı etkilerinin, östrojeni bloke ettiğini kanıtlamıştır
Bütün kanserlerde olduğu gibi 4 evresi vardır. Her geçen gün elde edinilen bilgiler ışığında yeni evrelemeler yapılmaktadır. En son 8. evreleme yapılmıştır. Evreleme tümörün büyüklüğü, lenf nodlarında ve uzak organlarda metastaz olup olmamasına bağlıdır.
1nci Evre: Kanser akciğer içindedir. Farklı bir deyişle lenf düğümlerine yayılmamıştır ve kitle boyutu 2-3cm’den küçüktür.
2nci Evre: Kanser lenf bezlerine yayılmasa da göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran diyaframa ya da göğüs kafesine yakındır. Kitle boyutu 3 ile 5 cm. aralığındadır. Tümörün 5 cm’den küçük olduğu fakat kanserin lenf düğümlerinin ya da bronşların yakınına yayılmış olması da evre iki akciğer kanseri olarak değerlendirilir. Evre 3/A: Kanser hücreleri, akciğerlerin arasındaki lenf düğümlerine yayılmış ya da soluk borusuna yakındır. Ayrıca lenf düğümlerine yayılmamış fakat kalp ve soluk borusu gibi organlara yayılmış vakalar da evre 3/A kapsamında değerlendirilir.
3ncü Evre 3- A: 5-7 cm aralığında. Kanser hücreleri, akciğerlerin arasındaki lenf düğümlerine yayılmış ya da soluk borusuna yakındır. Ayrıca lenf düğümlerine yayılmamış fakat kalp ve soluk borusu gibi organlara yayılmış vakalar da evre 3/A kapsamında değerlendirilir.
3ncü Evre 3 - B: Kanser, göğsün orta hattında bulunan lenf düğümlerine, kalbe ya da soluk borusunun ikiye ayrıldığı bölgeye yakındır.
4ncü Evre: 7 cm den büyük, beraberinde kanser her iki akciğerde de bulunabilir. Akciğerleri ve kalbi saran sıvıda ya da beyin, kemik gibi vücudun diğer bölgelerine sıçramıştır.
Nodül; etrafı havalı akciğer dokusu ile çevrili, sayıca tek, çapı 3 cm’den küçük, sınırları belirgin, genelde yuvarlak, beraberce lenf bezi büyümesi ve ya sıvı gibi durumların eşlik etmediği, akciğer içinde yerleşmiş lezyondur. Akciğerde görülen nodülün iyi veya kötü huylu olduğunun ayırt edilmesinde kullanılan. özellikler nodül boyutu, kenarı, kalsifikasyon varlığı, dansite özellikleri ve büyümesidir. Akciğer kanserine bağlı gelişen nodüllerin çapı genellikle 3 cm’den. büyüktür. Daha önceki tomografik değerlendirmesine kıyasla boyutunda %25’den fazla artış olan nodüller de genellikle kanser riski açısından değerlendirilir. Nodülün cidarının düzensiz olması kanser riskini yaklaşık 5 kat arttırırken, nodül içinde kalsifikasyon (kireç birikimi) iyi huylu olma olasılığını arttırır. Solid nodüller, yani içi kistik veya sıvı ile dolu olmayan nodüller, kanser açısından yüksek risklidir. Akciğerde kitle dendiğinde genellikle solid nodülden bahsedilir.
Giderek Artan Öksürük. Akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak biliniyor. Öksürük hangi durumlarda akciğer kanseri belirtisi olabilir? Göğüs Ağrısı. Yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da, aslında akciğer kanserinin temel belirtileri arasında yer alıyor. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Nefes Darlığı. Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor.
Akciğer kanseri belirtileri ve risk faktörleri kadınlar ve erkekler arasında benzerdir, fakat oranlar farklılık gösterir. 2020 Dünya Kanser İstatistikleri'ne göre akciğer kanseri, kadın ve erkeklerde en sık yaşam kaybına neden olan kanser olmaya devam ediyor; kansere bağlı tüm yaşam kayıplarının %18'i akciğer kanseri kaynaklıdır. Kadınlar ve erkeklerde akciğer kanseri için risk faktörleri. Sağlıksız bir diyet. Sigara içmek ve sigara dumanına maruz kalmak, akciğer kanseri için en önemli risk faktörüdür. Kadınlar ve erkekler arasında genetik ve hormonal farklılıklar. Torasik ve Kardiyovasküler Cerrahi Seminerlerinde yayınlanan bir 2014 araştırması, belli genlerin ve hormonların kadınlarda akciğer kanserine bağlı yaşam kaybı oranını artırdığını ileri sürmüştür. Genetik. Araştırmacılar, kadınlar ve erkekler arasındaki akciğer kanseri oranlarının farklılık göstermesini açıklayabilen birkaç gen tanımlamıştır. Kişi bu genlerden bazılarını kalıtımla alabiliyorken, diğerlerini de tütüne maruz kalmak aktive eder. KRAS: . KRAS genindeki herhangi bir mutasyon kanserli tümörleri daha hızlı büyütebilir. Buradaki bir mutasyon ayrıca tümörlerin daha büyük olasılıkla metastaz yapmasına (yayılmasına) sebep olabilir. İncelemede, KRAS mutasyonlarının diğer hormonlar ile birlikte kadın cinsiyet hormonu olan östrojene maruz kaldıktan sonra akciğer kanserinin büyümesini daha agresif hale getirebileceği gösterilmiştir. İnceleme, Gastrin Salgılayan Peptid Peseptör (GRPR) aktivitesini kanser hücre büyümesi ile ilişkilendirir. Bu reseptör kadınlarda daha aktiftir ve östrojene maruz kalmak reseptörün etkilerini artırabilir. EGFR:. Epidermal Büyüme Faktörü (EGFR), akciğer kanseri olan kişilerde sıklıkla bulunan bir proteindir. EGFR’yi üreten gendeki mutasyonlar erkeklere oranla kadınlarda önemli derecede daha yaygındır. HER2, çoğu adenokarsinom vakasında bulunan EGFR gen gruplarının bir parçasıdır. HER2, akciğer kanseri olan kadınlar arasında daha olumsuz hayatta kalma oranları ile bağlantılıdır. Hormonal farklılık: Östrojen. Menopozun başladığı yaş. Araştırmacılar, kadınlar ve erkeklerden elde edilen akciğer kanseri hücreleri üzerinde östrojen reseptörleri buldu. Akciğer kanseri gelişimde genler ve hormonlar üzerine yapılan aynı 2014 incelemesi de östrojenin tümör hücrelerinin büyümesini teşvik ettiğini göstermiştir. Ayrıca inceleme tedavilerin kanser baskılayıcı etkilerinin, östrojeni bloke ettiğini kanıtlamıştır
Giderek Artan Öksürük. Akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak biliniyor. Öksürük hangi durumlarda akciğer kanseri belirtisi olabilir? Göğüs Ağrısı. Yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da, aslında akciğer kanserinin temel belirtileri arasında yer alıyor. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Nefes Darlığı. Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor.
Akciğer kanseri belirtileri ve risk faktörleri kadınlar ve erkekler arasında benzerdir, fakat oranlar farklılık gösterir. 2020 Dünya Kanser İstatistikleri'ne göre akciğer kanseri, kadın ve erkeklerde en sık yaşam kaybına neden olan kanser olmaya devam ediyor; kansere bağlı tüm yaşam kayıplarının %18'i akciğer kanseri kaynaklıdır. Kadınlar ve erkeklerde akciğer kanseri için risk faktörleri. Sağlıksız bir diyet. Sigara içmek ve sigara dumanına maruz kalmak, akciğer kanseri için en önemli risk faktörüdür. Kadınlar ve erkekler arasında genetik ve hormonal farklılıklar. Torasik ve Kardiyovasküler Cerrahi Seminerlerinde yayınlanan bir 2014 araştırması, belli genlerin ve hormonların kadınlarda akciğer kanserine bağlı yaşam kaybı oranını artırdığını ileri sürmüştür. Genetik. Araştırmacılar, kadınlar ve erkekler arasındaki akciğer kanseri oranlarının farklılık göstermesini açıklayabilen birkaç gen tanımlamıştır. Kişi bu genlerden bazılarını kalıtımla alabiliyorken, diğerlerini de tütüne maruz kalmak aktive eder. KRAS: . KRAS genindeki herhangi bir mutasyon kanserli tümörleri daha hızlı büyütebilir. Buradaki bir mutasyon ayrıca tümörlerin daha büyük olasılıkla metastaz yapmasına (yayılmasına) sebep olabilir. İncelemede, KRAS mutasyonlarının diğer hormonlar ile birlikte kadın cinsiyet hormonu olan östrojene maruz kaldıktan sonra akciğer kanserinin büyümesini daha agresif hale getirebileceği gösterilmiştir. İnceleme, Gastrin Salgılayan Peptid Peseptör (GRPR) aktivitesini kanser hücre büyümesi ile ilişkilendirir. Bu reseptör kadınlarda daha aktiftir ve östrojene maruz kalmak reseptörün etkilerini artırabilir. EGFR:. Epidermal Büyüme Faktörü (EGFR), akciğer kanseri olan kişilerde sıklıkla bulunan bir proteindir. EGFR’yi üreten gendeki mutasyonlar erkeklere oranla kadınlarda önemli derecede daha yaygındır. HER2, çoğu adenokarsinom vakasında bulunan EGFR gen gruplarının bir parçasıdır. HER2, akciğer kanseri olan kadınlar arasında daha olumsuz hayatta kalma oranları ile bağlantılıdır. Hormonal farklılık: Östrojen. Menopozun başladığı yaş. Araştırmacılar, kadınlar ve erkeklerden elde edilen akciğer kanseri hücreleri üzerinde östrojen reseptörleri buldu. Akciğer kanseri gelişimde genler ve hormonlar üzerine yapılan aynı 2014 incelemesi de östrojenin tümör hücrelerinin büyümesini teşvik ettiğini göstermiştir. Ayrıca inceleme tedavilerin kanser baskılayıcı etkilerinin, östrojeni bloke ettiğini kanıtlamıştır
Akciğerde yer alan hücrelerin dengesiz bir şekilde çoğalması sonucu meydana gelen kötü huylu tümöral oluşumlara akciğer kanseri adı verilir. Akciğerin kötü huylu tümörleri küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan ( small ve non-smallcell ) tümörleri olarak ikiye ayrılır. Küçük hücreli olmayan tümörleri de kabaca adenokarsinom ve yassı hücreli karsinom olarak ikiye ayrılır.
Nodül; etrafı havalı akciğer dokusu ile çevrili, sayıca tek, çapı 3 cm’den küçük, sınırları belirgin, genelde yuvarlak, beraberce lenf bezi büyümesi ve ya sıvı gibi durumların eşlik etmediği, akciğer içinde yerleşmiş lezyondur. Akciğerde görülen nodülün iyi veya kötü huylu olduğunun ayırt edilmesinde kullanılan. özellikler nodül boyutu, kenarı, kalsifikasyon varlığı, dansite özellikleri ve büyümesidir. Akciğer kanserine bağlı gelişen nodüllerin çapı genellikle 3 cm’den. büyüktür. Daha önceki tomografik değerlendirmesine kıyasla boyutunda %25’den fazla artış olan nodüller de genellikle kanser riski açısından değerlendirilir. Nodülün cidarının düzensiz olması kanser riskini yaklaşık 5 kat arttırırken, nodül içinde kalsifikasyon (kireç birikimi) iyi huylu olma olasılığını arttırır. Solid nodüller, yani içi kistik veya sıvı ile dolu olmayan nodüller, kanser açısından yüksek risklidir. Akciğerde kitle dendiğinde genellikle solid nodülden bahsedilir.
Giderek Artan Öksürük. Akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak biliniyor. Öksürük hangi durumlarda akciğer kanseri belirtisi olabilir? Göğüs Ağrısı. Yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da, aslında akciğer kanserinin temel belirtileri arasında yer alıyor. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Nefes Darlığı. Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor.
İyi huylu tümörler, kötü huylu tümörleri gibi hızlı büyüyüp metastaz yapmazlar. Çoğunlukla tesadüfen saptanırlar. Bazende bulundukları yere göre şikayet yapabilirler. Öksürük, göğüs, sırt ağrısı ve nefes darlığı gibi. Akciğerin iyi huylu tümörlerinin de çıkarılması gerekmektedir.
Akciğer kanserine yol açan etkenlerin başında sigara kullanımı gelir. Asbest, solunum yollarında uzun süreli tahrişe neden olduğundan kanser gelişiminde rol oynayabilir. Evlerde bulunan kokusuz radyoaktif gaz olan radonun yanı sıra arsenik, berilyum, kadmiyum, vinil klorür gibi kimyasalların solunması ve tüberküloz, (verem) akciğer kanseri görülme riskini arttırır. Genetik yatkınlık, hava kirliliği ve önceden radyoterapi alan kişilerde de akciğer kanseri görülebilir. Tüm bunların yanı sıra akciğer kanseri geçirmiş olmak da tekrar akciğer kanserine yakalanma ihtimalini arttıran etkenler arasında sayılabilir. Akciğer kanseri için riskli mesleklerden bazıları madencilik, tersane işçiliği, boyacılık, döküm işçiliği, baca temizleyiciliği, petrokimya işlerinde çalışmak, cam seramik işi yapmak ve batarya işçileri şeklinde sıralanabilir.
Akciğer hastalıkları belirtileri başlıca, nefes darlığı, öksürük, hışırtılı solunum, kanama (hemoptizi), göğüs ağrısı, fazla ve koyu balgam çıkarma gibi ana şikayetlerdir. Bununla beraber ateş, iştahsızlık, kilo kaybının yanında tümörün bulunduğu yere bağlı olarak ses kısıklığı, horner sendromu, hıçkırık, diafragma yüksekliği, kalp ritm bozuklukları, yutmada güçlük, boyunda ve yüzde şişlik şikayetleri görülmektedir.
Giderek Artan Öksürük. Akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak biliniyor. Öksürük hangi durumlarda akciğer kanseri belirtisi olabilir? Göğüs Ağrısı. Yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da, aslında akciğer kanserinin temel belirtileri arasında yer alıyor. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Nefes Darlığı. Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor.
Akciğer kanserinde sırt ağrısının sebebi; kanserin göğüs duvarına temas etmesi sonucu buradaki kemik, sinir, kas ve damarları tutmasıdır.
Giderek Artan Öksürük. Akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak biliniyor. Öksürük hangi durumlarda akciğer kanseri belirtisi olabilir? Göğüs Ağrısı. Yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da, aslında akciğer kanserinin temel belirtileri arasında yer alıyor. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Nefes Darlığı. Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor.
Akciğer kanserinde tedavi, hastanın tespit edildiği evresi ve tespit edilen akciğer kanseri hücre tipine göre değişmektedir. Cerrahi, ilaç (kemoterapi), ışın (radyoterapi) ve diğer destek tedavileri tek başına veya bir arada uygulanabilir. Hastalığın evresi ve hücre tipini belirledikten sonra, hastanın yaşı ve performans durumu da göz önünde tutularak tedavisi planlanır. Cerrahi tedavi erken dönem akciğer kanserlerinde esas tedavi yöntemidir. Cerrahi tedavide başarı, hastaların iyi seçimine, evrelemenin iyi yapılmasına bağlı olup, ayrıca hastaların fizyolojik durumları, performansları, solunumsal ve kalp fonksiyonlarının ameliyat öncesi değerlendirilmesi de önemlidir. Cerrahi tedavi ile uygun hastalarda akciğerin bir kısmı veya bir akciğerin tamamı alınabilmektedir. Teşhis ve tedavide geç kalmamak önemlidir. Kanserde erken tanı, tedavi şansını artırır, tedaviyi kolaylaştırır, doku ve organ kaybını azaltır veya önler, tedavi giderlerini azaltır ve hayat kurtarır. Akciğer kanseri en sık görülen kanser türüdür ancak önlenebilir bir kanserdir.
İyi huylu tümörler, bulundukları yere ve neden oldukları semptomlara bağlı olarak tedavi edilmeli.Akciğere baskı yaparak hastanın nefes almasını engelleyen iyi huylu tümörler de tedavi edilmelidir.
Akciğerde kitle tespit edildiği zaman öncelikle bu kitlenin iyi veya kötü huylu olduğunun incelenmesi gerekmektedir. Bu tespit günümüzde PET CT, biopsi yöntemleriyle yapılmaktadır. İyi huylu tümöründe sadece kitlenin çıkarılması yeterlidir. Kötü huylu akciğer kanseri tedavisinde evresi uygun olan hastalarda anatomik rezeksiyon ve beraberinde lenf nodudiseksiyonu yapılmalıdır.
1nci Evre: Kanser akciğer içindedir. Farklı bir deyişle lenf düğümlerine yayılmamıştır ve kitle boyutu 5 cm’den küçüktür.
2nci Evre: Kanser lenf bezlerine yayılmasa da göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran diyaframa ya da göğüs kafesine yakındır. Kitle boyutu 5 ila 7 cm. aralığındadır. Tümörün 7 cm’den küçük olduğu fakat kanserin lenf düğümlerinin ya da bronşların yakınına yayılmış olması da evre iki akciğer kanseri olarak değerlendirilir. Evre 3/A: Kanser hücreleri, akciğerlerin arasındaki lenf düğümlerine yayılmış ya da soluk borusuna yakındır. Ayrıca lenf düğümlerine yayılmamış fakat kalp ve soluk borusu gibi organlara yayılmış vakalar da evre 3/A kapsamında değerlendirilir.
3ncü Evre 3- A: Kanser hücreleri, akciğerlerin arasındaki lenf düğümlerine yayılmış ya da soluk borusuna yakındır. Ayrıca lenf düğümlerine yayılmamış fakat kalp ve soluk borusu gibi organlara yayılmış vakalar da evre 3/A kapsamında değerlendirilir.
3ncü Evre 3 - B: Kanser, göğsün orta hattında bulunan lenf düğümlerine, kalbe ya da soluk borusunun ikiye ayrıldığı bölgeye yakındır.
4ncü Evre: Kanser her iki akciğerde de bulunur. Akciğerleri ve kalbi saran sıvıda ya da beyin, kemik gibi vücudun diğer bölgelerine sıçramıştır.